1. Küçük Hedefler Edin
İlk olarak kendimize küçük bir hedef belirliyoruz. Küçük hedeflerle başlayalım ki büyük hedeflere cesaretimiz olsun.
Örneğin; “çok istediğim bilgisayar için bu hafta xxx lira biriktireceğim.” Ya da “kilo vermek için tadına bayıldığım tatlılarla en azından bir süreliğine vedalaşmam lazım.”
Hedefler küçük evet. Bize yalnızca bu hedefleri gerçekleştirmek kalıyor. Gerçekleştirdiğimiz her hedef bizi bir sonrakine götürecek. Başarabildiğimizi görmek, kendimize inanmamızı sağlayacak ve büyük hedeflere emin adımlarla gidebileceğiz.
2. Ben Yapamam Deme
Ben yaparım! Hatta var ya en güzel ben yaparım.
İş kendimize inanmakla başlıyor. Hiçbir bilim insanının eline doğuştan sertifika verilmedi. Sen insanlığa yararlı buluşlarda bulunacaksın denilmedi. Her biri deneyerek zaman zaman yanılarak ama asla vazgeçmeyerek başardı.
Bu durumda kendi kendimizin destekçisi olacağız. Zaman zaman yanımızda kimse olmayacak, kimse bizim sırtımızı sıvazlayıp aferin demeyecek belki ama buna inanacağız. Başardığımızda ise zaten kimsenin sırtımızı sıvazlamasına ihtiyacımız kalmayacak. Bu yolu ben geldim! Bunu ben başardım!
3. Negatif Kelimelerden Uzak Dur
Hani bazen, bazı insanlar vardır insanın enerjisini sömürür, ruhunu daraltır, anında kötü düşüncelere sürükler. Çevremizde böyle olan kim varsa özür dileyerek hayatımızdan çıkarıyoruz.
Bizim formülümüz pozitif düşüncelerden oluşuyor çünkü. Hiç kimse senden önemli değil. onun için DİK DUR VE GÜLÜMSE.
4. Bir Konu Hakkında Bilgi Sahibi Ol
Arkadaş ortamında olsun, iş yemeğinde olsun illa ki hepimizin konuşulan konuya Fransız kalmışlığı oluyordur.
Herkes o konu hakkında bir fikir sahibiyken sen ‘bu muhabbet de sıktı, bitsede gitsem’ modundasındır. O anlar adeta işkencedir…
İşte bunu yaşamamak, bulunduğumuz ortama uyum sağlamak ve bulunduğumuz ortamda ön plana çıkmak için hemen kendimize bir şey buluyoruz! Örneğin caz müzik. Nerede doğdu, ilk kim söyledi, sanatçıları kimler…
Kısacası caz müziğin tarihçesini öğreniyoruz. Böylelikle bulunduğumuz ortamda hem söz sahibi olabileceğiz, hem de kendimizi geliştireceğiz fena mı?
5. Bağırarak Kitap veya Şiir Oku
Temel özgüven problemlerinin başında insanın kendisini beğenmemesi gelir. “Keşke biraz daha zayıf olsam”, “keşke burnum daha küçük olsa”, “keşke sesim güzel olsa”…
Bu gibi hayıflanmalar insanı özgüvensizliğe sürükler. Bir yerden sonra kendimizi ‘KENDİMİZ’ olarak kabul etmemiz, en kaba tabiriyle kendimize tahammül etmemiz gerekir. Bunun için alalım elimize kitaplarımızı, başlayalım yüksek sesle okumaya. Sıkılana kadar, sesimiz kısılana kadar, komşular bizden rahatsız oluncaya kadar bağıra bağıra okuyalım. Kendi sesimize alışalım, onu özümseyelim.
6. Kendinle Dalga Geç
Belki şu anlık mantıklı gelmeyebilir bu söylediğim ama deneyince göreceğiz faydasını.
Bir konuşma yapmamız gerekiyor, zaten heyecandan kalbimiz yerinden çıkacak, akan terler, titreyen sesler… Üstüne bir de sahneye çıkarken ayağımız takıldı! Bitti değil mi o an? Bir daha geri dönüşü yok. REZİL OLDUK!
Hayır olmadık. Toparlıyoruz hemen kendimizi. Düzeltiyoruz üstümüzü başımızı. Başkalarına fırsat vermeden başlıyoruz kendimizle dalga geçmeye “ah bugün de sakarlığım üstümde”, “hafiften düşüyordum ama ucuz yırttım” vs.
Bu hem ortamı yumuşatacak, hem de kendimizi toparlamamız için bize zaman tanıyacaktır.
7. Birini örnek Al
Kimilerine göre birini örnek almak, o kişinin izinden gitmek acizlik göstergesi olsa da, durum aslında hiçte öyle değil.
Çok ünlü yazarlar, sanatçılar, bilim insanları bile yolun başında kendilerine örnek olacak kişiler seçer ve onun yolundan gider.
Çünkü insan taklitle başlayıp, kendini geliştirdikçe özünü çok daha kolay kavrar, benliğini oturtmuş olur. Tabi bu olay aşırıya kaçmamalıdır. Yalnızca kendi yolumuzu bulana kadar.
Sesli kitap okuyordum. Kitap okurken odaya annem girdi utanıp içimden okumaya başladım 😅 Galiba annemden utanmadan okunmaya başladığım an özgüvenimin yükseldiği an olacak. Güzel bir yazı olmuş teşekkürler 👍
Başarılı
❤️