Açıkcası bunun bir çok nedeni var. Bununla ilgili daha önce bir yazı yazmıştım. Aşağıdaki başlıktan okuyabilirsiniz. O yazımda da bahsettiğim gibi o kadar muhtemel cevap var ki, sorunun tam olarak ne olduğunu anlayamıyoruz. İşte bu noktada bir çok kadının kafası karışıyor.

10 Maddeyle Önce İlgi Gösterip Sonra Kaçan Erkek
Bir erkek neden ilgi gösterip sonra o ilgiyi keser? Belki taktik, belki de başka nedenler. İşte erkeklerin birden kaçmaya başlamasındaki 10 muhtemel neden.
Yanlış olan ne?
Konu kadının ilgisizliği olunca bunun net bir cevabı oluyor. Erkek bunu genelde biliyor. Ya kabul edilemez bir şey yaşanıyor, ya da daha yolun başında kadın erkekten hoşlanmadığını anlıyor. Kadın artık ilişkiye devam etmeyeceğini ve nedenini söyleyebiliyor. Ama söz konusu erkek olunca sanki bulmaca çözmeye dönüyor iş.
Çünkü daha bir gün önce yaptığı her şey, aniden tersine dönüyor. Gönderdiği mesajlar, sizi görme arzusu, net bir şekilde gösterdiği duygular, ne oluyorsa bir anda yok oluyor.
Bazen bir cevap bile alamıyorsunuz. Bu durumda olasılıkları değerlendiriyorsunuz. “Beni sevmiyor mu? Başka birisi mi var?” Ve diğer tonlarca soru.
Elbette sizi sevmiyor olabilir. Bu ilk günlerde zaten anlaşılır bir şey. Diğer ihtimaller de olabilir. Bu ihtimallerin çoğunluğu için yapacak hiç bir şeyimiz yok. Tek yapacağımız şey kendi yolumuza bakmak.
Ancak neredeyse her kadının yaşadığı bu kötü tecrübenin bir başka nedeni daha var: Bizim davranışlarımız.
Sadece bir kere kendimize soralım. Bu durumun suçlusu biz olabilir miyiz? Yani bizim davranışlarımız erkeği geriye çekiyor olabilir mi?
Bunun sorumlusu iki tane davranış var: Yeterince ilgi göstermemek veya aşırı göstermek.
Bu iki davranış da erkeğin size duyduğu ilgiyi öldürüyor. Yeterince ilgi göstermemek konusunda açıklama yapmaya gerek yok. Peki aşırı ilgi derken neyi kastediyorum?
Gelin şu senaryoya bir göz atalım.
Yeni bir erkek hayatımıza giriyor. Bir kaç buluşma ve beraber hoş geçen zamanlar. İki taraf da birbirini tanımaya çalışıyor. Biz de onu keşfetmeye başlıyoruz. Her şey güzel ve masum ilerliyor.
Bir kaç buluşmanın ardından harika bir insan olduğunu anlıyor ve onunla geçirebileceğimiz bir hayatın hayallerine dalıyoruz. İşte bu noktada bir çok kadın heyecanın da etkisiyle gereğinden hızlı davranıyor. Erkeklerden farklıyız. Bunu kabul edelim. Anaçlık ve sahiplenme duygusu bazen gereğinden fazla olabiliyor.
Bu noktada artık başladığımız yerde değiliz. Birbirimizin yanında olmaktan, beraber vakit geçirmekten ziyadesiyle mutluyken, şimdi gelecek hayalleri ve onu kaybetme korkusuyla gereksiz bir endişeye kapılıyoruz. Endişe ve güvensizlik onunla olan ilişkimizi etkilemeye başlıyor. Karşımızda gördüğümüz kişiyle değil, hayalimizdekiyle konuşmaya başlıyoruz. Onu daha fazla tanımak yerine davranışlarından veya konuşmalarından anlamlar çıkarmaya başlıyoruz.
Peki bu durum erkeğe nasıl yansıyor? Erkek kendini bir görevi olan eşya gibi hissetmeye başlıyor. Bir görevi olan ve bir boşluk dolduran eşya.
Unutmayın, o da bizimle ilgilenirken biz de olduğumuzdan farklıydık. Belki hissetmiyoruz ama, ağırbaşlı, havalı, neşe dolu biriyken bir anda tepkili, hoşnutsuz ve sürekli bir garanti arayan biri haline gelebiliyoruz.
Bütün bunların sonucunda bilinçaltı erkeğe oradan uzaklaş komutu veriyor.
Herkes kendini iyi hissetmeye ihtiyaç duyar. Bu duyguyu sevdiğimiz insan sağladığında ona daha da bağlanırız. Bu duyguya olan ihtiyacımız sürekli bir garanti arayışı, aşırı güvensizlik ve kaybetme endişesini tetikler.
Erkeklerle aramızdaki fark bu. Biz gelecekte yaşarken onlar şu anda yaşar. Yani daha çok anı yaşarlar. Biz ise ilişkinin adını koymak ve her şeyi hızlandırmak isteriz. Erkek özgürlüğünün çalındığını hissettiği anda kendini geri çekmeye başlar. Fakat böyle yapmak yerine anı yaşarken geleceği de yavaş yavaş şekillendirebiliriz.
Nasıl Davranmalıyız?
Öyleyse ilgisi azalan erkeğe karşı nasıl davranmalıyız? Öncelikle iki şeye dikkat etmemiz gerekiyor. Ne çok kaçmak, ne de fazla kovalamak gerek. Bütün mesele bunları dengede tutmak.
Erkeklerden sürekli bizi kovalamasını bekleyemeyiz. İnanın fazla naz erkeklerin ilgisinin kaybolmasına neden oluyor. Diğer sorun ise yukarda da bahsettiğim gibi aşırı korumacılık ve endişe. İlişkinin en başında bunlara dikkat etmeliyiz.
Eğer ilk günlerdeki gibi anın tadını çıkarırken, onunla beraber olmaktan mutluysanız aynı şekilde devam edin. Sizin yanınızda kendini iyi hisseden erkek, sizin etrafınızda olmaya devam edecek. Fakat ne zaman ondan bir şeyler almaya çalışırsanız sizden uzaklaşacak.
Ayrıca ilişkide hızlı gitmemek, aksine oldukça yavaş gitmek gerekir. Sürekli ve gereksiz ilgi gösterilen erkek eninde sonunda kaçmaya başlar. Dediğim gibi bunu iyi dengede tutmak gerek.
O bir adım attığı zaman, siz de atın. Böylelikle bunu hak ettiğini düşünür. Eğer erkek hiç bir şey yapmadan sizden istediğini alıyorsa, ilgisini kaybeder.
Yani aslında ilişkiyi zorlayacak hiç bir şey yapmayın. Erkekler gerçekten zorlanmaktan hoşlanmıyor. Bir şeylere zorlandığı anda kaçarlar. Bırakın kendi istekleriyle sizin hakkınızda bir karara varsınlar.
Eğer ilgisini kaybetmiş ve artık sizi aramıyorsa yapacak fazla bir şey yok. Belki bir kez arayabilirsiniz ama hepsi bu. Sizi aramayan birini sürekli aramak maalesef işe yaramıyor. Size ilgi duyan erkek sizi öyle ya da böyle arayacaktır.
Eğer bunu çok kafaya takıyorsanız bir şeylerle meşgul olmaya çalışın. Kafanızı dağıtacak şeyler yapın, hayatın tadını çıkarın. Ama asla ondan gelecek bir mesajı beklemeyin. Bu durumu daha da kötüleştirir.
Eğlenebilmek, gülebilmek, hayatı akışına bırakmak sizi sürekli arayan, sürekli “neredesin” diye mesaj atan birinden daha çekici yapar.
Unutmayın. Erkekleri sizinle ilgilenmeye zorlayacak bir yol yok. Her şeyi oluruna bırakın. Sizin onu bir şeylere itmeye çalışmadığını gören erkek, yanınızda olmanın yeniden güvenli olduğunu anlayıp geri dönecektir.
Çok güzel anlatınız 😊
Çok güzel Anlatım çok yardımcı oldunuz❤️❤️
Ayrıl