1. Öncelikli Olarak Bir Psikoloji Lisans Diploması Var Mı Kontrol Edin

Psikolog, 4 yıllık bir psikoloji üniversite eğitimi almış kişiye verilen ünvandır. Bu dört yıllık psikoloji eğitiminde, öğrencinin sosyal, gelişim, deneysel, klinik ve öğrenme psikolojisi gibi psikolojinin pek çok alanında genel fikir sahibi olması sağlanır.

Burada bahsettiğimiz genel itibariyle klinik psikolojinin alanı olan psikoterapidir fakat bireyin bulunduğu gelişim dönemlerini layıkıyla bilmeyen birinin ya da sosyal etkinin üzerimizde yarattığı durumları anlayamayan bir uzmanın değerlendirme yaparken tam anlamıyla da uzman olamayacağı kuşkusuzdur.

Bu özellikle önemlidir çünkü günümüzde sosyoloji, pdr veya yaşam koçluğu gibi alanlardan kişiler bu alanda hizmet vermektedir.

2. Yüksek Lisans

Lisans eğitimlerinde psikoloji bilimi genel itibariyle anlatılır. Lisans öğrencileri mezun olduktan sonra terapi yapabilecek yetkinlikte değildir. Ve klinik psikoloji yüksek lisans programları da süpervizyon adı verilen gözetim altında eğitim ile öğrencilerine deneyim kazandırır.

Yüksek lisans programlarında uzmanlık kazanılır ve bu alanda edinmeniz gereken beceriler size kazandırılır.

Eminim ki herkes bir psikoloğa giderken kendisine en iyi şekilde yaklaşmasını ve en başarılı psikoterapinin ona uygulanmasını ister. Ama eğer gittiğiniz kişi alanında yeterince yetkin değilse bu nasıl sağlanabilir?

3. Terapi Yöntemi

Gittiğiniz psikoloğun izlediği psikoterapi yönteminin sizin mantığınıza uyması çok önemlidir. Örneğin siz sorunlarınızın kaynağının bir davranışı yanlış öğrendiğinizden ve eğer o yanlış öğrendiğiniz davranışın yerine doğrusunu öğrenmenin sorunu ortadan kaldıracağına inanıyorsanız, davranışçı bir psikoloğa gitmelisiniz.

Ya da hayatınızda gerçekleşen hayal kırıklıkları kesinlikle çocukluğuma dayanıyor gibi bir inancınız varsa da bir psikanaliste gitmeniz daha uygun olacaktır.

Günümüzde çocukluğun davranışlarımız üzerindeki etkisi kabullenmiş olsa da, eğer çocukluğumla ne ilgisi var diye düşünüyorsanız muhtemelen psikanalitik terapiler sizde işlevsel olmayacaktır. Tamamıyla sizin mantığınızın işleme biçimiyle ilgilidir bu ve bunun için ufak bir araştırma yapmalısınız.

4. Gizlilik ve Etik

Elbette ki kendi hayatınızla ilgili en özel bilgileri bir yabancıyla paylaşmak oldukça zorlayıcıdır. Ama psikoterapi sırasında açık ve terapiste güvenen bir tavır sergilemeniz terapinin akışı açısından çok önemlidir.

Psikoterapi tamamıyla gizli ve profesyonel bir ilişkidir. Ve psikoloğun sizin bilgilerinizi kullanacağını, çalacağı, ifşa edeceği gibi endişeleriniz olmamalıdır.

Lisans eğitiminde öğrencilere etikle ilgili dersler verilmektedir ve ola ki böyle bir durumla karşılaştığınızda mesleği suistimal etmekten ötürü şikayet edebileceğiniz kurumlar mevcuttur.

5. Kabullenmek

Bir psikoloğa gitmeyi kabul etmiş olmak ne yazık ki tedaviyi de tam anlamıyla kabullenmekle aynı anlamda olmamaktadır.

Bu büyük oranda sizi ilgilendiren bir durumdur. Siz ne kadar değişmek istiyorsunuz ya da ne kadar yardım almaya isteklisiniz. Bu durumda terapötik ittifak işin içine girer. Bu terapistiniz ve sizin arasındaki iletişim ve ilişkiyi anlatan sözcüktür.

Danışan, terapiste ne kadar güveniyorsa ve iletişimleri sağlıklıysa psikoterapi de o kadar verimli olacaktır. Bunun için de kabullenmeniz ve açık olmanız gerekir.