İngiliz olan Agatha’nın kitaplarının anlatımı sade, edebi değerden yoksun olsa da kendini okutturabilmeyi başarmış ve dünyada her coğrafyaya her farklı renkteki ellere ve gözlere ulaşmıştır.
Yazacağı şeyleri önce kayıt cihazına kaydeder sonra daktilo ile onlara vücut verirdi. 1890 yılında doğan ve bazı kitapları filme dahi çevrilen bu kadın yazarın 86 yaşına kadar kitap yazdığını söyleyerek, okuduğum ve beğendiğim 5 kitabını derhal sizlere anlatmaya başlıyorum:
1. Doğu Ekspresinde Cinayet
Sanırım birden fazla kez sinemaya uyarlandı bu kitap. Geçenlerde de sinemada gösterime girmiş ve ben de okuduğum bu kitabın filmini keyifle izlemiştim.
İstanbul’dan Londra’ya giden bir trende gerçekleşir tüm olaylar. Bir cinayet ve trende bulunan birbirinden tamamen farklı kişiler. Ayrıca olayı çözmek için o trende olan dedektiflerin piri Hercule Poirot.
Olaylar kitabın başında yavaş olarak ilerlese de sayfalar ilerledikçe heyecan artıyor ve sade olan anlatımı sizi yormayarak kitabı elinize aldığınız günün bitiminde kitabı da bitiriyorsunuz.
Diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitapta da son sayfaya kadar katil bu, yok yok kesin bu! diyerek bitirmeye çalışıyorsunuz ve “aaa buymuş!” diyerek kitabı bitirip filmini izlemeye başlıyorsunuz.
2. On Küçük Zenci
Ardı ardına işlenmiş cinayetler serisi. Ancak daha ilginci bu cinayetlerin işlenmesi bir şiir örgüsüne bağlanmış. Bu sefer kim ölecek diye düşünürken kendinizi de tedirgin olmuş buluyorsunuz.
Yazarın araştırmalarıma göre en çok okunan kitabı. Bir adaya toplanmış ve gerçekleşen cinayetlerden sonra uykuları kaçan misafirlerin, kurgu olarak hayatlarının son saatlerinde dehşetle yaşamalarına tanık olursunuz. Her ölen konuktan sonra “abi katil bu!” dedikten sonra “bu da öldüyse katil kim?” diye sorarak kitabın sonuna geliyorsunuz ve büyük bir sürprizle başbaşa kalıyorsunuz.
3. Beş Küçük Domuz
Dedektifimiz Hercule Poirot yine iş başında. Bu kez geçmişte gerçekleşen bir cinayeti çözmek için.
Aslında bu kitap bir tekerlemeden ismini almıştır. Katili bulmak diğer başarılı kitaplarına nazaran zor olmasa da, olayların çözümünde kullanılacak tek bir iz bile yok. Zor olan kısım da işte bu! Ayrıca içerisinde diğer eserlerinde bulunmayan edebilik yönü de aşk temasıyla ağır basar.
Bu küçük domuz pazara gitti.
Bu küçük domuz evde kaldı.
Bu küçük domuz pirzola yedi.
Bu küçük domuza hiçbir şey verilmedi.
Bu küçük domuz, “Vii vii vii,” diye ağladı.
Tekerlemesiyle kitabı bir çırpıda heyecanlı bir şekilde okuyarak bitirebilirsiniz.
4. Cinayet Alfabesi
Aslında kitabın ismi bazı yerlerde “ABC Cinayetleri” olarak da geçer. Diğer kitaplarından farklı olarak Agatha bu kitabında farklı mekanlarda ve zamanda gerçekleşen, birbiriyle alakası olmayan cinayetleri Dedektifimiz Poirot ile çözer.
Katil kurbanlarını alfabeye göre seçer ve o harfle ilgili şehirde kurbanını öldürür. Olaya heyecan katan kısım ise, alfabedeki sonraki harf ile ve o harfle ilgili şehrin nasıl belirleneceğine kafa yorarken, dedektif Hercule’nin katili yakaladığına şahit oluyorsunuz.
5. Roger Ackroyd Cinayeti
Katilin çok izlendiği bir kitap daha. Bir kasabaya yerleşen Hercule Poirot, emekliliği düşünse de, yine kendini bir cinayeti çözerken bulur.
Cinayetin sebebi para olunca, katili aramanın da zor olmayacağı düşüncesine kapılıyorsunuz ancak gerçekleri sistemli bir şekilde sıraya dizerseniz, her şey basitleşir fikrine hemen kapılmayın.
Agatha bu kitabında da katili göz önüne koymayıp bir yerlerde gizliyor. İpucu vermeden okumaya başlamanızı öneririm.
Yorumlar