1. Brooklyn Köprüsünü Satılığa Çıkaran Bay Parker

1883 tarihinde açılan New York’un simgelerinden olan günümüzde de adını sıkça duyduğumuz Brooklyn Köprüsü, zamanında enteresan bir olaya sahne olmuştu.

Bu köprü New York Limanı’na yakındı ve çok sayıda göçmen bu limana getirilirdi. George C. adında gemilerde çalışan dolandırıcı, Parker’la işbirliği içerisindeydi ve bu göçmenlerden saf ve zekası yerinde olmayanları Parker’a bildiriyordu.

Parker’a yönlendirilen göçmenler, karşılarında “Satılık Köprü” yazısıyla karşı karşıya kalıyorlardı. Parker hemen yalanlara başlıyor, köprüyü 200 ile 1.000 dolar arasında her gün bir göçmene satıyordu. ,

Bu sahtekarlıktan mağdur olanların sayısının artması sonucu polis duruma el attı ve Parker veya bir başkası bu durumu tekrar gerçekleştiremedi.

2. Hayalet Birlik: 23. Özel Ordu Komutanlığı

Bu olay 2. Dünya Savaşı sırasında meydana gelmiş bir sahtekarlık olayıdır.

Dönemin ABD’si çok güçlü olmadığından dolayı, bunu rakiplerine sezdirmemek için türlü hilelere başvuruyordu. Bunlardan biri de 1942-1943 yıllarında görev almış Hayalet Ordu idi.

1.100 kişilik birlik sayısını 17.000-18.000 olarak gösterebiliyor ve düşmanı alt etmek için değişik yollara başvuruyordu. Nazi uçaklarının yönelirini değiştiriyor, tahtadan yaptıkları sahte tanklarla korku salıyor, yaptığı ışıklandırmalarla sahte liman oluşturuyorlardı.

Savaş bittikten sonra ABD bu birliğin varlığını gizli tuttu ancak 1990’lı yıllarda bu birlik hakkında arvişlerini açtılar.

3. Heykeli Dikilen Sahtekar: Wilhelm Voigt

16 Ekim 1906 tarihinde Wilhelm Voigt adlı bir kunduracı, bulduğu 2. el bir subay kıyafeti ile çevresindeki en yakın askeri kışlaya gider. Oradaki birkaç askere kendisi ile gelmelerini emreder ve birlikte belediye binasına giderler.

Burada hiç kimse kendisinin kim olduğunu sormaz. Hileli defter tuttuğu iddiasıyla belediye başkanını tutuklar ve 4.000 Markına el koyar.

Bu enteresan olaydan sonra Voigt parayı harcarken yakalanır ve 4 yıl hapis cezası alır. Ancak Kaiser II. Wilhelm onu affeder.

Affedildikten sonra fotoğraflar satmış, tiyatroda oynamıştır. Birinci Dünya Savaşı sonrasında çıkan enflasyon sonrası oldukça fakirleşen Voigt, 1922 öldü. Lüksemburg Belediyesi bu adamı unutmaz ve cenaze masraflarını karşılar, üstüne üstelik bir de yaptığı sahtekarlıktan dolayı heykelini dikerler.

4. Mezarından Dostlarına Mektup Yazan Amir Vehabovic

2007 yılında Bosna Hersek’te ilginç bir olay meydana geldi. Dostlarım dediği insanlardan hangilerinin gerçek dost olduğunu merak eden Amir Vehabovic, bunu anlamak için değişik bir sahtekarlığa başvurdu.

Rüşvet vererek resmi ölüm belgesi ayarladı ve boş tabuta cenaze töreni yapmayı kabul eden bir cenaze organizasyon firmasıyla anlaştı.

Amir, naaşının defnedildiği gün davet edilen 46 kişiyi rahatça görebilmek için iyi bir yere oturup izlemeye töreni izlemeye başladı. Merakla neler olacağını beklerken, karşıdan gelen cenazesinin çevresinde davet edilen kişilerden sadece bir kişi vardı: Annesi…

Aynı gün Amir, dostum dediği kişilere bir mektup yolladı ve yaşananların bir kurgu olduğunu dile getirdi ve mektubunda şunu da belirtti:

Cenazem, sahnelenmiş bir oyun olsa da, siz onu gerçek sayabilirsiniz, çünkü hiçbirinizi tekrar görmeyeceğim.

5. Zimbabwe Medyumun Yakıt Büyüsü

Ekonomik sorunlarla uğraşan Zimbabwe’de, bir diğer sorun da yakıt yokluğuydu. Durumu fırsat bilen dönemin medyumu Rotina Mavhunga taşı sıkıp suyunu çıkaran Hz.Musa gibi kendisinin de taşı sıkıp yakıt çıkarabildiğini iddia etti.

Bu olaya şahit olmak için hükümet birkaç bakanı Maningwa Tepeleri’ne yolladı. Mavhunga’nın birkaç dans ve sihirli sözcüklerinden sonra taştan dizel yakıtı fışkırmaya başladı.

Bu olaydan sonra Mavhunga ödüllere boğuldu. İşlerin nasıl yürüdüğünü bilen Mavhunga, geriye kalan 2 hükümet bakanını da ikna etmesi gerekiyordu. Sihirli tepeleri incelemeye gelen 2 bakan, olayın aslını anlamış oldu. Yakıtlar konteynerden uzatılan borularla taşınıp, taşların arasından fışkırması sağlanıyordu.

Olayın meydana çıkmasından sonra sahtekar medyum 27 ay hapis cezasına mahkum oldu.